20 Şubat 2019 Çarşamba

Odamdan notlar #3

01. çevreciyim.
bir alıntı yapıyorsun. kimden ya da nereden olduğunun hiçbir önemi yok. nasıl olsa kimse bilmiyor adını, nasıl olsa burada kimse okumamış, kimse duymamış bu cümleleri. senin düşüncelerin, senin cümlelerin olduğunu düşünüyorlar ve belki de sırf bu yüzden sana hayranlık besliyorlar. alıntı yaptığını söylemek de iyi, entelektüel görünmenin dayanılmaz çekiciliği var sonuçta. -halen çekici bulunuyor mu tartışılır- ama kendini tüm bunların arasında tamamlanmış sayabilirsin. çok okudum, çok izledim diye düşünmeye başlayabilirsin. işte bu kötü. ayrıca, entel damgası yemek, insanların senin kafa açtığını düşünmeye başlaması ve kendini artık sıkıcı biri olarak görmen de var tabii. sen, çevreni kendin gibi yapamazsan. sen, çevren gibi olursun. çevreyi temiz tutalım.

02. köprü üstü aşıkları
bir köprünün üzerindeyiz. ben hariç tüm insanlar köprünün götürdüğü yere, yolun karşısına geçmek istiyorlar. ben ise üzerinde durduğumuz köprünün yıkılmasını istiyorum. yıkılacak ve yere çakılacağız. işte bunu görmek istiyorum.

03. kendin için savaş
tüm savaşın ardından hiçbir şey olmamış gibi dönüp arkasını uyuyor. ve ertesi sabah sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi uyanıyor. savaş, onun uğruna. ama bu savaş, onun savaşı değil nihayetinde. savaşan sen olmadıktan sonra uyumak da kolay, uyanmak da.

04. bu yüzyılın kadını
şehir hayatından şikayet etti. şehrin göbeğindeki kalabalık bir mekanda arkadaşlarıyla buluştuğunda. elini telefona götürdü, insanların paylaştıklarına baktı. daha sonra kendi paylaştıklarını kimler görmüş diye kontrol etti. kendini konuşmak zorunda hissedip, duyduklarına da her zaman tebessümle karşılık verdi. böyle bir mecburiyeti varmışcasına. daha sonra masadaki arkadaşlarının hepsini öperek mekandan ayrıldı. uzun bir beklemenin ardından evine ulaştı. trafiğe kalmıştı. evinin kapısını açar açmaz, makyajını çıkardı. bir ay boyunca çalışıp, elinin zar zor bu kadar para vermeye gittiği kıyafetleri çıkardı. ayna karşısına geçtiğinde "nihayet" dedi, "bir an için seni kaybettiğimi sandım."

05. neticede orospulara kim güvenmez?
raskolnikov tefeci kadını öldürdüğünü ilk olarak bir hayat kadınına söyler. hayat kadının ayaklarına kapanır ve ondan af diler. ondan af dilemesi, aslında tüm insanlıktan af dilemesidir. işte hepimiz, af dileyeceğimiz bir ayak bulmanın peşindeyiz.

06. düşler, kabuslar ve hayat.
kurduğum tüm düşler, bir kabusa dönüştü. tüm düşler, uyandıktan sonra kabusa dönüşmez mi zaten?

07. diss to rap
son dönemdeki tüm rap şarkıları, aynı torbacıya mı yapılıyor?

08. her insan, inanacak bir şeyler arar
küçükken, annelerinin aldığı muskaları boynunda taşıyan çocuklar artık büyüdü. ve hepsinin boynunda onlara kendilerini iyi hissettireceğini düşündükleri doğal taş kolyeleri var. ateistlerin muskası.

09. zaman-sız
bu zamana ait olmadığımı düşünüyordum. sonra anladım ki; hangi zamanda yaşarsam yaşayım, o zaman da yanlış zamanda yaşadığımı düşünecektim.

10. güzel - iyi arasındaki farklar
instagram'a attığı fotoğraflarda güzel çıkmak için harcadığı zamanı, hiçbir zaman iyi insan olmak için harcamadı. güzel, her zaman güzel kalamaz. ama iyi her zaman iyidir. güzel, ilgi çekicidir ama iyiler hep birbirlerine benzer.

11. erken boşalma
yeni bir çağ var artık. her şeyin daha kolay tüketildiği, her şeyin daha çabuk bittiği bir çağ. edebiyat, 140 karaktere sığdırıldı. sinemada planlar kısaldı. anlamlar, anlamlarını yitirdi. ilişkiler, sığ kalmaya mahkum kaldı. insan, bir şeyler olsun ya da sürsün diye hiç çaba göstermiyor artık. sadece orgazm olmak ilgilendiriyor artık onları. ve belki de bu çağ bu yüzden erken boşalma çağı.

12. anlamak ya da anlamamak
seni anlamasını istediğin bir insanın, seni anlamadığını fark ettiğin o an, anlamanın sadece "anlıyorum" diyebilmekten başka hiçbir şeye yaramadığını da anlıyorsun aslında. anlaşılmak istiyoruz hepimiz. bir şey anlatmak istediğimiz zaman bile.

35. seni seviyorum ama 
bana hayatı, yaşamayı, sevmeyi, birlikte olmayı, bir başkasını düşünmeyi, onun iyiliği için çabalamayı, kendi hayatını kurmayı, insanlarla bir arada olmayı, toplumun aslında kötü bir şey olmadığını, bilmediğim sayısız şeyi öğrettiğin için teşekkür ederim. seninle birlikte mutlu, huzurlu ve daha güvende hissediyorum. sen beni seviyorsun. ben de seni seviyorum. ama işte korkuyorum sevgilim. hayat bu, tüm bunları kıskanacak ve bir şeyi kötü kılacak diye.